Rüzgâr enerji santralleri, doğal rüzgârın kullanılmasına ve elektrik enerjisine dönüştürülmesine dayanmaktadır. Bu tesisler hem karada hem de denizde yer almaktadır. Bir belirlemede birincil faktör önerilen rüzgâr enerjisi tesisi olarak tesisin uygulanabilirliği ve uygulanabilirliği iyi bir rüzgâr kaynağının varlığıdır.
Rüzgar enerjisinin kullanılması, yenilenemeyen enerji kaynaklarına bir alternatiftir. Teknolojinin gelişimi ile günden güne enerji ihtiyacının artması ve buna bağlı olarak kaynakların tükenmesi problemi ortaya çıkmıştır. Bu probleme ışık tutmak için rüzgar enerjisi kullanımı oldukça çevreci bir yaklaşımdır. Bunun yanında her enerji üretim sektöründe olduğu gibi rüzgar enerjisi üretiminde de bazı çevresel etkiler söz konusudur. Bu çevresel etkilerin yönetilmesi için MACOM uzman kadrosu ile hizmet vermektedir.
Rüzgâr enerji santrallerinin kurulumundan önce yer seçiminin, enerji için rüzgâr kaynağının yeterli olup olmadığının, bu santralin kurulması sonucu ne kadarlık enerji sağlayacağının, projenin detaylarını içeren raporunun, proje yönetiminin ve santral kurulduktan sonra izlenme programının iyi bilinmesi gereklidir. Bunların yanı sıra rüzgâr enerji santralinin çevresel açıdan değerlendirilmesi de gereklidir. MACOM, rüzgâr enerji santrallerinin sebebiyet verdiği çevresel ve sosyal etkileri en aza indirmek ve önlemek için çevresel etkileri ve etki azaltma tedbirlerini ele alarak danışmanlık vermektedir. Özellikle gölge titreşimi olarak anılan shadow flicker ve santralin farklı ünitelerinden yayılabilen gürültü önemli bir çevresel ve sosyal etki yaratmaktadır. MACOM Çevre ve Enerji bu etkilerin sebepleri ve azaltılması konusunda güvenilir bir destek sağlamaktadır.
Rüzgâr enerji santrallerinin ortaya çıkardığı iki önemli problemin (shadow flicker ve gürültü) yönetilmesi için MACOM Çevre ve Enerji en iyi hizmeti vermektedir. Santralin çalışması sırasında oluşacak olan gürültü ve bu gürültünün seviyeleri oldukça önemlidir. Oluşan gürültü farklı sebeplerden kaynaklı olabilir. Motorun çalışması ile birlikte motordaki ünitelerden çıkan gürültü veya rüzgâr tribününün kanatlarından çıkan gürültü olabilir. Bunun çevresel etkisi kadar sosyal yaşama da etkisi vardır. Yasal izni en az 300 metrelik bir uzaklık olarak belirlenmiş olsa dahi uzun vadede sosyal yaşamı etkileyecek kadar bir gürültü oluşturabilir. Bu etkiyi azaltacak önlemlerin alınması ve en aza indirilmesinde MACOM sizin için gürültü modellemesi çalışarak bunun sonucunda değerlendirme raporları oluşturmaktadır.
Gürültünün tanımlanması, etkilerinin belirlenmesi ve ne düzeyde olduğunun ortaya konması için rüzgâr enerji santrallerinin gürültü modelleme çalışmaları yapılmalıdır. MACOM Çevre ve Enerji modelleme konusunda uzun yılların deneyimi ile kaliteli bir hizmet sunmaktadır. Modelleme uzmanları ile tesisiniz için profesyonel bir bakış açısı ve mühendislik hizmetlerini en iyi şekilde alabileniz için MACOM titizlikle çalışmaktadır.
Rüzgâr enerji santrallerinin diğer önemli çevresel etkisi olan shadow flicker (gölge titreşimi), güneş ışınlarının rüzgâr türbininin kanatlarına değdiğinde kanatların arkasına geçemeyerek türbin kanatlarının arkasında bir gölge oluşturmasıdır. Türbinin kanatları her döndüğünde gölge de kanatların yönünü izleyerek yön değiştirmektedir. Bunun sonucunda özellikle rüzgâr enerji santralinin yakın çevrede yaşayan insanlar için sorun teşkil edebilmektedir. Bu etkinin belirlenmesi ve etkilerinin gözlemlenmesi için MACOM Çevre ve Enerji tarafından modelleme çalışmaları yapılmaktadır.
Projeleriniz her zaman ulusal ve uluslararası yasal çerçeve de değerlendirilerek sizlere sunulmaktadır. Yerel ve uluslararası projelerde modelleme ve etki değerlendirme çalışmalarını uzun süredir sürdüren MACOM Çevre ve Enerji, rüzgâr enerji santrallerinin etkilerinin değerlendirilmesi için deneyimli personeli ve teknik altyapısı ile kapsamlı hizmet sunmaktadır.
Detaylı bilgi ve teknik sorularınız için her zaman bizimle iletişime geçebilirsiniz.